BESİCİLER: ‘‘AKP’NİN BESİ POLİTİKALARI YANLIŞ”

Mersinde hayvan besiciliğini yapan vatandaşlar, kendilerinin unutulduklarını ve devletin destekte bulunmadığını belirtti.

Mersin’de hayvancılık giderek yok olma yolunda ilerlemeye devam ederken besi hayvancılığı yapanlardan tepkiler geldi. Mersin’in merkez Akdeniz ilçesine bağlı Yakaköy Mahallesi’ndeki besiciler, zamlardan kaynaklı iş yapamaz durumda olduklarını belirtti. Yıllarca baba mesleği olan besicilik yaptığını anlatan 42 yaşındaki Hacı Danış, AKP’nin tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiğini ifade etti.

 

‘‘İTHAL YEMLER HAYVANLARA ZARAR VERİYORDU’’

Danış: ‘‘AKP’nin yanlış politikaları yüzünden besi bitti. Devletin politikalarından kaynaklı ekonomik kriz her yönüyle işliyor. Özellikle devletin yem konusunda politikası değişmiyor. Aslında biz besiciler unutulduk. Biz besicileri arayan soran yok. Ne yapıyoruz, ne ediyoruz, ne kazanıyoruz ya da ne kaybediyoruz diye kimseler uğramıyor. Geçen sene aldığımız 53 TL’lik yemi bugün 60 ile 62 TL arasında alıyoruz. Arpayı bugün 55 TL’ye alıyoruz. Daha önce ucuz diye ithal yem almaya başladık ama kalitesiz olduğu için yine yerli arpaya döndük. Bu ithal yemler hayvanlara zarar veriyordu. Şuanda hayvan üreticileri kendi imkanları ile ayakta duruyorlar” şeklinde belirtti.

 

‘‘BU GİDİŞLE İNSANLAR ET YEMEZ HALE GELECEK’’

 

Bu durumun kendilerini ciddi anlamda etkilediğini dile getiren Danış: ‘‘Her bir hayvanın günde yediği 2 kiloluk yem ile 3 ayda 210 TL gibi bir gideri var. Yem haricinde hayvanın farklı giderlerinin de, yurttaşların pahalılıktan pazara gelmiyor. Hayvan da yemi de çok pahalıdır. Devlet köyde kalma şartıyla her aileye 300 hayvan vereceğini söyledi. Bende soruyorum; Geçenlerde dışarıdan canlı hayvan ithal ediyordun peki sen bu hayvanları nasıl vereceksin? Bunun kaynağını sormak gerekiyor. Bu imkanı verecek olan kişiye. ‘Nereden bulacaksınız bu hayvanları?’ bunu sormak gerekiyor. Ondan dolayı inanmıyoruz bu açıklamalara. Bu gidişle insanlar et yemez hale gelecek. Öte yandan bir etin kilosu kasaba 32 TL’den girerse insanlar nasıl et yiyecek. İnsanlar aldıkları asgari ücreti suya, elektrik gibi şeylere mi verecek? Yoksa et mi yiyecek? Bir aile ayda sadece 3 defa toplamda 10 kilo et alsa ve kilosu 50 TL olsa inanın asgari ücretine denk gelir.” şeklinde konuştu.
 

‘‘BAKIN ELEKTRİĞE, SUYA, YEME HER ŞEYE ZAM GELDİ”

 

Son bir yılda etin kilosunda 5 ila 10 TL arasında bir artış yaşandığını belirten Cemal Gazanfer: “100 hayvanı olan bir besicinin günlük masrafı 500 TL’dir. Tüm o hayvanlar altın olsa ne yazar. Yem, saman ya da arpada geçen yıllara oranla yarı yarıya oranda bir artış var. Besici ne yapacak nasıl geçinecek? Şuanda bu hayvan pazarında yaklaşık 500 hayvan var. Toplamda da 5 ya da 6 besici var ama buraya ne gelen var ne de giden. Buranın işlemesi için hayvan alımının olabilmesi için günde 500 insanın olması gerekiyor. Esnafın giderleri ucuz olacak ki insanlar et yesin; esiciler para kazansın. Şuan etin kilosunda geçen yıla oranla 5 ila 10 TL arasında ciddi bir fark var. Ayda bin 600 TL aylık maaş alan birinin alacağı bir şey değildir bu. Bakın elektriğe, suya, yeme her şeye zam geldi” diyerek cümlelerini tamamladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir