KORKMAZ; TAMAMLANAN, DEVAM EDEN VE PLANLANAN ALTYAPI ÇALIŞMALARININ BİLGİSİNİ PAYLAŞTI
Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz, Kanal 33’de yayınlanan Ahmet Özdemir ile Gündem programına konuk oldu. İleri Teknoloji İzleme ve Kontrol Merkezi SCADA’da yapılan programda MESKİ’nin çalışmaları hakkında kapsamlı bilgiler paylaşan İrfan Korkmaz, 25 Aralık 2020’de yapılan yayında bahsettiği 41 projenin 38 tanesini devreye aldıklarını belirtti. Kalan 3 projeden Anamur Otluca’nın İller Bankası yatırım programında olduğunu, 2 kanalizasyon projesinin de tahsis ve kamulaştırma çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Altyapı yatırımlarının devam ettiğini ve 41 projenin üstüne 103 proje daha eklediklerinden bahseden Korkmaz; içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu ve atık su arıtma tesisleri hakkında detaylı bilgiler verdi. Teknolojiyle ilgili çok ciddi yol alındığını vurgulayan Korkmaz; “MESKİ Genel Müdürlüğümüzde klasik bir altyapı yatırımcılığının dışında teknolojiyi kullanamazsanız, bilimi rehber edinemezseniz rekabet etme şansınız yok. Yani biz ticari bir kuruluş değiliz ama biz vatandaş memnuniyeti açısından rekabet içerisindeyiz” dedi.
Korkmaz: “Arıza sayısını %46 oranında azalttık”
Korkmaz, en önemli konulardan bir tanesinin kayıp-kaçakla mücadele olduğu vurgusunu yaparak, teknolojiyi kayıp-kaçakla buluşturduklarının altını çizdi. Fiziki ve idari kaçaklara değinen Korkmaz; “Bir şeyi ölçmeden geliştirip yönetme şansınız yok. Önce ölçmeniz lazım. Ne kadar su geliyor ne kadar su gidiyor ne kadarını ölçüyorsunuz? Bunu ne kadarını tahakkuk haline getirip, vatandaşlardan topladığınız faturalar toplamından ne kadar farkınız oluşuyor? Bunlar kaba yöntemler. Bunu mahalle veya sokak bazlı düşürebilmeniz için teknolojik yatırımlara ihtiyacınız var. Ne yapıyoruz? Mesela bir sızıntı ekibimiz var. Gece dinliyor, gündüz tamir ediyoruz. Bununla ilgili 11 bin 701 sızıntıyı gece akustik dinleme cihazlarımızla yaparak, arızaların sayısını %46 oranında azaltmış durumdayız. Arkadaşlarımız, suyun serüvenini bu merkezden izliyorlar. Debi miktarlarını, basınçlarını buradan takip ediyoruz. Gece basıncın yükseldiği saatlerde basınç kırıcı vanaların devreye girmesiyle arkadaşlarımız buradan otomatik anlamda komut vererek, şebeke basıncını alarak, fazla sızıntıların ve fazla patlakların önüne geçmiş oluyoruz. Kayıp-kaçak konusunda vatandaşlarımıza da çok büyük işler düşüyor. Vatandaşlarımızın TEKSİN ihbar hatlarımıza çalıntı kaçaklarını bildirmelerini istiyoruz” dedi. Teknolojik yatırımlarda uzaktan okumalı sayaçlar dönemini başlattıklarının bilgisini kaydeden Korkmaz; “Yenişehir ilçesini kısa bir sürede bitireceğiz. 50 bin abone şu an aktif. Sayaçların değişiminde bile birçok katkı sağlıyoruz. Onları da izleyip müdahaleler konusunda avantaj sağlamış oluyoruz. Birçok yöntem var. Yani şu anda enerji, sayaç, güvenlik SCADAlarını, SCADA’nın temelini oluşturan DMA alanlarını oluşturuyoruz. İzole bölgeler oluşturuyoruz. Kayıp-kaçağın azaltılmasına yönelik bölgesel bazlı ölçümleri elde ederek analizliyoruz” ifadelerini kullandı.
Korkmaz, hibe ve kredilerle birlikte hayata geçirecekleri projeleri anlattı
Genel Müdür Korkmaz, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) FRIT (Suriyeli mültecilerin barındığı şehirlere verilen hibe veya kredi) paketindeki 39 milyon euroluk paylarından bahsederek: “Tüm Mezitli ilçemizin içme suyu komple değişecek. Yaklaşık 500 bin metrelik bir proje. Bir diğeri çok meşhur, kangren olan Tömük ve Arpaçbahşiş kanalizasyon sorununa yönelik, hem kanalizasyon şebekesi hem arıtması hem de derin deniz deşarjı olarak 2. Projemiz burası. Bir de Akdeniz ilçemizin Kazanlı, Homurlu ve Toroslar mahallelerini kapsayan bir kanalizasyon projemiz var. Bu paket epey olgunlaştı. Hatta Mezitli içme suyu ihalemiz 9 Şubat’ta. Süreç yıllar aldı aslında. Hem MESKİ ayağı hem İller Bankası koordinesinde yürüyen bir proje bu hem de Fransız Kalkınma Ajansı’nın. Onaylarla ve sürekli revizyonlarla ilerleyen bir ihale dönemi oldu. Onların da ihale tarihinin önümüzdeki ay netleşmesini bekliyoruz” dedi. 6 Şubat depremiyle birlikte 7,8,9 Şubat’taki su tüketimi verilerine göre yaklaşık 300-400 bin civarında depremzedeyi Mersin’de ağırladıklarına değinen Korkmaz, uzun vadeli kredi veya hibelere ihtiyaç olduğunu belirterek; “Verilerimize göre 250-300 bin arasında bir nüfus Mersin’e yerleşmiş durumda. Sayın Başkanımızın çağrıları, kurumsal görüşmeler, Ankara’ya gidip gelinmeler sonucunda yatırımlar konusundaki aciliyetimizi anlattık. Bunu İller Bankası aracılığıyla anlattık. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na gittik, anlattık. Uluslararası kuruluşlar geldi, kendimizi ifade etme imkânı bulduk. Bize destek çıkılması gerektiğini, kangren olan konuların olduğunu, tesislerin kapasitesinin artırılmasına yönelik desteğe ihtiyacımız olduğu kanaati ile anlattık. Bu haberi bir büyük bir müjde niteliğinde verebiliriz. 9 projeye 70.7 milyon euroluk bir kredi çıktı. Batıdan başlarsak Yeşilovacık, arıtması olacak paketin içinde. Atakent, Atayurt, Arkum Ortak Arıtma Tesisi olacak. Silifke’nin ekonomik ömrü biten atık su arıtma tesisinin yenisi olacak. Mevcuttaki Karaduvar Arıtma Tesisimizin ikinci kademesi olacak. Kapasitesi genişleyecek. Bunların projeleri hazırdı. Tabii bu büyük projeleri öz kaynağınızdan yapmanız çok zor. Mutlaka bir kredi ve hibe desteğinize ihtiyacınız var. Uzun vadeli kredilere veya hibelere ihtiyaç var. Tarsus, mevcuttaki arıtmamızın ikinci kademesi var. Bir de Yenice arıtma. Bir de 3 projemiz derin deniz deşarjlarına yönelik mevcutta arıtması olan; bir tanesi Kızkalesi, bir tanesi Bozyazı, bir diğeri de Çeşmeli-Kargıpınarı ortak arıtma tesislerimizin çıkış derin deniz deşarjları için Meclis kararlarımız alınmış durumda. Alt hibe anlaşmaları imzalanmış durumda. Süreç ilerliyor” ifadelerini kullandı.
“Mersin’de ikinci dönemimizde bu projeleri bitirip, teslim etmiş olacağız”
Pamukluk Barajı konusuna değinen Korkmaz; “Malum 2016 yılında MESKİ Genel Müdürlüğümüz ile DSİ arasında protokole bağlanan içme suyu arıtma tesisinin ve isale hattının DSİ tarafından kamulaştırmalarına kadar yapılmasını öngören bir protokol bu. İsale hattının ihalesini DSİ şu an gerçekleştirdi. Değerlendirme aşamasında ama bu yaşanan ekonomik krizler ve deprem sonrasında bütçeler aslında o bölgeye kaydırıldı. Bizim arıtma tesisi projesi biraz sekteye uğradı. Sayın Başkanımız’ın birebir her platformda görüşmeleri ve Ankara ile olan bağlantılarla bu pakete deprem paketi gibi, 11 afet bölgesine alınan 11 il değil ama hani yedekli sanki Kayseri ile bizi almışlar gibi, oldu. Bu projeye de 46 milyon euroluk bir hibe çıktı. Pamukluk Barajı projesindeki arıtma tesisi için bu müjdeyi de verebiliriz. Şu an bu yatırım programı, Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alındı. Yani total olarak söylersem 3 paketin toplamı şu anda 156 milyon euro. Evet, yani bu da 5.1 milyar TL’lik bir yatırım demek. Mersin’de ikinci dönemimizde bu projeleri inşallah bitirip teslim etmiş olacağız” diye konuştu. Pamukluk barajının geciktiğini, aslında 2020 yıllarında devreye alınması gerektiğini belirten Korkmaz; “Biz Berdan Arıtma Tesisinde şu andaki kapasitenin üstünde bir bardak suyu, ham suyu arıtacak noktada değiliz. Arıtılanın hepsi kapasite anlamında %100, tesis de %100 çalışıyor, iletim hatları da %100 çalışıyor. Bunun önemini anlattık. Biz, Ankara’ya gidip, paydaş kuruluşlara gidip bunu anlattık. Acil bir durum bu Mersin için. Neyse ki bu gelişme oldu. Çözülecek. Tabii bunun yatırım süreleri olacak yine ama en azından adı koyulmuş oldu. Yol haritamız belli olmuş oldu. Tabii ki zorlanıyoruz. Şu anda yaz nüfusunda Mersin merkezinde kaynağımızda problem yok. Yani Pamukluk Barajı şu an geçen seneki yağış verilerine göre çok mükemmel bir su tutmadı ama Mersin için rezervde bir sıkıntı yaratmadı. Hatta bu seneki yağışta bir basın açıklaması yapmıştık. Bizim 161 tane kaynağımız; %25 ile %100 oranında kurudu. Bu yaz, 161 kaynakta inanılmaz bir çaba verildi. Yeni kaynakların yaratılması, rehabiliteleri, yeni sondaj çalışmalarıyla vatandaşlarımızın yazı en az sıkıntıyla geçirmelerini sağladık” dedi.
Genel Müdür Korkmaz, Anamur Otluca ve Gülnar İçme Suyu projeleri hakkında bilgi verdi
Korkmaz, Anamur Otluca ve Gülnar İçme Suyu projelerinin durumları hakkında bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı: “Anamur’un Otluca, İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılında yatırım programına alınmış. Hatta o günün bütçesiyle 15 milyonu hibe, 15 milyonu kredi şekliyle 30 milyon o dönemin parasıyla paylamış. Şimdi bu proje hala aktif gözüküyor. Yani İller Bankasının sisteminde Mersin Anamur Otluca projesi aktif, yani kapatılmamış. Bunun güncellenerek yeniden yatırım programına alınması lazım. Anamur’da hala artezyen suları vermeye devam ediyoruz. Bir problemimiz yok. Biz bunun insani tüketim amaçlı yeterliliklerini sağlıyoruz. Ama orada bir kaynak var. Oradaki kaynaktaki su, Kıbrıs’a kadar gidebiliyor. Ama aynı kaynakla Anamur’u besleyemiyoruz. Bununla ilgili yatırım programını İller Bankası’nın bir an önce gerçekleştirmesi veya o krediyi tarafımıza sağlayıp, bizim tarafımızdan ihalenin yapılması gerekiyor. Gülnar, malum, 2017 yılında İller Bankası tarafından ihalesi yapılan MESKİ’ye kredilendirilen 70 kilometrelik bir projeden bahsediyoruz. Türlü sebeplerle güzergâh değişikleri yaşanmış. Pandemi girdi, müteahhit ile alakalı problemler oldu. Bütçelerin güncellenmesiyle fiyat farklarının çıkmasıyla var olan krediler, tabiri caizse, pul oldu diyelim. Ek kredilerle belli bir noktaya getirildi. Şu anda 24 kilometrelik bir sahada imalatımız var. Yani proje hemen hemen Köseçobanlı’ya kadar geldi. Oradan devam ettirilip Gülnar’a kadar getirilecek. Durağan bir dönem oldu. Bütçenin tahsisinde bir sorun oldu. Geçtiğimiz ay İller Bankası’yla yaptığımız görüşmelerden sonra 40 milyonluk bir kredi anlaşmasını, devam etmesi yönünde, yineledik. 100 milyon civarında bir işin devamı olacak, yeniden ihalesi yapılacak. O da yatırım programına girdi. Onun da müjdesini vereyim. Bu deprem paketinden 100-120 milyon civarında ona da bir hibe çıktı. Devamı çok hızlı şekilde bitecek.”
Korkmaz: “Toplam tüketimin %50’ye yakınını temiz enerjiyle sağlayacağız”
Enerji en yüksek tüketim kalemlerimizden bir tanesinin enerji olduğu bilgisini veren Korkmaz; “2022’deki bütçeye koyduğumuz enerji giderimizin toplamı, yıllık projeksiyonumuza göre 130 milyondu, 2021 yılında yaptığımız bütçede. 2024’deki bütçemizde bu bedel: 1 milyar 250 milyon şu anda. İçme suyu temini ve atık su arıtma tesisi sektöründeki harcamalarımızın hepsi, %100’ü enerji tüketimine, enerjiye dayalı. Burada da çok ciddi yatırımlar gerekiyor. Yani yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmanız lazım. Biz onda da hiç boş durmadık. 2020 yılında yaptığımız birinci etap ihaleyle 3 tesisimizdeki çatı tipi GES santralimizi bitirdik. Şimdi bitmekte olan 4 tesisimize yönelik yapılan 1,5 megawatt, birinci etabımız 3 megawattı, bu 1,5 megawatt. Yaklaşık şu anda izin ve bağlantı anlaşmalarının sürdüğü, projeleri hazır olan 15 megawata yakın bir yatırım bizi bekliyor. İzinler alındığı gibi bütçesi hazır, ihaleye çıkılacak” dedi.
Karaduvar Atık Su Arıtma Tesisinde biyogazdan, arıtma çamurundan elde ettikleri enerji olduğunu anımsatan Korkmaz, “Sadece biyogaz enerjisiyle biz yönetimi devraldık. Toplam tüketimin sadece %2’sini karşılar haldeydi. Şimdi biz bunu %6’ya çıkardık. Yani şu andaki verilerimiz %6. İkinci etap bitmek üzere. Karaduvar ve diğer tesislerimizdeki GES yatırımlarımızın çok yakında zaten açılışı gerçekleşecek. Onların devreye alınmasıyla bu oran yaklaşık %8’e ulaşacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam tüketime oranından bahsediyorum. Evet, o dediğim iki etaplı 7 ve 8 toplamda 15 megawattlık GES yatırımları sonrasında hedefimiz 2024 sonunda toplam tüketime oranı %21’e ulaşmak. Şimdi yeni bir gelişme var ondan da bahsedeyim. Erdemli’de Karaahmetli Mahallemizde 250 dönümlük bir hazine arazisi var. Oranın şöyle bir fizibilitesini yaptırdık. Yaklaşık 20 megawattlık bir GES çıkabilecek durumda. Onunla ilgili tahsis taleplerimiz yapıldı. Eğer onay çıkıp da oradaki yatırıma yön verilirse ve onu da bitirirsek, bizim yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam tüketime oranı, %46’ya ulaşacak. %50’ye yakınını temiz enerji ile sağlamış olacağız. Çok büyük bir oran %46. Bu oran Türkiye genelinde %7’lerde. Tüm enerji kaynaklarının toplam tüketime oranı, yenilebilir enerji anlamında, %7 civarında. Bizim bunu MESKİ olarak %46’ya kadar çıkarma hedefimiz var” diye konuştu.
Sahillerle ilgili yapılacak projelerden bahseden Korkmaz; “Avrupa İmar ve Kalkınma Ajansı’ndan sağlanacak 70.7 milyon euroluk paketin içindeki projelerle sahilleri de kurtarıyoruz. Atakent, Atayurt, Arkum’un arıtmasını yapıyoruz. Silifke AAT’yi yeniliyoruz. Tömük ve Arpaçbahşiş’i bitiriyoruz. Anamur’a kadar bu hinterlantta bir eksiğimiz kalmayacak” diye konuştu.
Korkmaz, TEKSİN’le ilgili; “Başarımızı biraz da bu programa bağlıyorum”
TEKSİN’in çok değer verdikleri ve takip ettikleri bir proje olduğunu belirten Korkmaz, MESKİ’de haftalık 7 bine yakın ihbar işlediklerinin bilgisini verdi. Korkmaz; “Biz her eve dokunuyoruz. Su ve kanalizasyon herkesi ilgilendirdiği için. Şimdi yapıp takip etmeniz önemli. Yapmak çok önemli değil belki ama bu işi takip etmek çok önemli. Sayın Başkanımız, hani bir çocuğun üstüne titrersiniz ya, TEKSİN projesine öyle önem veriyor. Büyükşehir Belediye Başkanlığımız’a bağlı Genel Sekreter ve Yardımcılarıyla, MESKİ’deki arkadaşlarımızla, Sayın Başkanımız’la yaptığımız koordinasyon toplantılarının sonunda ilgili şube müdürü arkadaşımızdan en ince ayrıntısına kadar bunun her hafta raporları Sayın Başkanımız’a sunulur. Bir tane bile çok enteresan bir talep bile olsa bu orada tartışılır. Ben biraz da başarımızı bu programa bağlıyorum. Bu programın takibini yapmak neyi sağlıyor? TEKSİN’de her ihbar türüne göre bir hizmet süresi var. Yani biz ona eskale diyoruz ama bu ihbarın tanımlanmış sonlandırılma, kapatılma süreleri var. Benim bilgisayarımda hafta sonu, hafta içi sürekli bu açıktır. Yani o eskale sürelerinin, kapatma sürelerinin geçmesine tahammülümüz yok. Bu sistem oturdu. MESKİ ve Büyükşehir’de TEKSİN. Bizim gözümüz kulağımız sahada. Ne olursa olsun anlık müdahalelerde. Bu büyük bir memnuniyet yarattı. Vatandaşımız da buna alıştı. Adı üstünde TEKSİN, ara 185’i kimseye gerek yok” dedi.
“Biz çok yüksek bütçeli bir temizlik hareketi başlattık”
Anjiyo yöntemiyle tıkanık veya problemli hatları ölçebildiklerini, kaliteli yatırımlar için ciddi yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Korkmaz, “Türkiye’de bir ilk oldu. Biz çok yüksek bütçeli bir temizlik hareketi başlattık. Hatların bakım, onarım, frezeleme, görüntüleme, kaplaması ve sayısallaştırması adı altında çok kompleks bir proje ihalesine girdik. Bunun birinci etabı bitmek üzere ve ikincisi de hazır. Kameralarla yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarımıza giriyoruz. Onların fotoğrafını çekiyoruz, canlı kamera ile görüntülerini alıyoruz. Gördük ki, belki de bu şehirde uzun yıllar yağmur suyu yatırımları yapmanıza gerek yok. Sayın Başkanımız, Adnan Menderes’te bizim şantiyemizi ziyaret ettiğinde korkunç görüntülerle karşılaştık. Gerçekten ağaç dalları mesela bizim en büyük düşmanımız, bir şekilde orada geliştiriyor, onları frezeliyoruz. Bu projenin kapsamında her çapa göre freze makineleri üretildi. Herhangi bir tıkayıcı maddeyi o anda toz edip atan bir sistem bu. Bunu Mersin geneline yaymak istiyoruz. Şu an merkezde yaklaşık 7-8 noktada her gün açıcı faaliyetlerimiz devam ediyor” dedi. Yağmursuyu TİM ekiplerinden bahseden Korkmaz, Meteorolojiden gelen yağış yoğunluğu uyarılarına göre hızlıca organize olduklarının altını çizdi. Gerçekleştirdikleri yağmursuyu yatırımlarını da tek tek anlatan Korkmaz, hayata geçirilecek yeni projelerin bilgisini de paylaştı.
“Türkiye’de bir ilk olan barkod sistemine geçtik”
MESKİ’nin yeni açılan hizmet binaları hakkında konuşan Korkmaz, “Sayın Başkanımız’ın takdirleriyle MESKİ modern bir binaya kavuştu. Hem çalışan memnuniyeti hem de vatandaş memnuniyeti üst düzeyde. Şehrin merkezinde olması da büyük avantaj sağlıyor. Biz de çok mutluyuz. Kaliteli hizmet konusunda çalışma ortamı gerçekten önemli” dedi. Yerleşkeler ile ilgili de çok iyi bir yol alındığını belirten Korkmaz, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizim birçok ilçemizde makine parkının olabileceği, ambar malzemelerinin toplanabileceği alanlarımız yoktu. Bunlarla da ilgili projeler tamamlandı, çoğunda imalatlar bitti diyebilirim. Çamlıyayla’ya çok güzel bir yerleşke kazandırdık. Çamlıyayla Sebil arasında, hem hizmet binası hem makine parkı hem ambar hem de atölyelerin barındırıldığı çok güzel bir merkez haline geldi. Onu tamamladık. Mezitli’de Atık Su Arıtma Tesisimizin yanında 2 tane parselimiz vardı. Orayı iyi bir hale getirdik. Oradaki ambar ve Mezitli bölgesindeki makine parklarını oluşturan bir kompleks haline getirdik. Erdemli ilçemizde Arpaçbahşiş’te bunu sağladık. Bir diğeri de Silifke Arkum’da. Silifke büyük bir bölgemiz. Hatta orası merkez ambar statüsü de sağlayacak, diğer batıdaki ilçelerimizin stok istasyonu olacak. Ana istasyon derken bir de bizim Organize Sanayi Bölgesi’nde satın aldığımız bir yerleşkemiz var. Asıl büyük projemiz o. Biz yine Türkiye’de bir ilk olan barkod sistemli ambar sistemine geçtik şu anda. Yani bir ürünün satın alınma süreçlerinden o ürünün sarfına veya araziye tatbikine kadar, onun CBS üzerinden gelip veri tabanına işlenmesine kadar bir barkodlama sistemine dönüştürdük artık. Yani stoğumuzu bir kara düzen şekliyle ‘bu sene benim neye ne kadar ihtiyacım olur’ tarzında değil artık. Yine teknolojiye getireceğim lafı, yine ölçmeniz gerekiyor bir şeyleri. Yani bu Mersin’de hangi malzemeleri ne kadar sürede kullandınız, kaça mal ettiniz? Bunların analizini yapmanız için de bir ambar stok sistemine ihtiyaç var. Onun altyapısı hazır şu anda ve geçtik. Şu anda bizim ihalesini yeni yaptığımız Tarsus’ta bir idari binamız, aslında bir yerleşkemiz gerçek anlamda yok. Bizim hizmet binamız Tarsus Belediyesi’nin olduğu yerleşkede. Onun hemen arkasında mülkiyeti bize ait olan alandaki ihalemiz tamamlandı. Şu an yer teslimi de yapıldı. O bittiği zaman Tarsus’ta bütün idari barınma problemimiz çözülmüş oluyor. Saymadığım bütün ilçeler de zaten vardı. Bu sistemimiz bu şekilde tamamlanmıştır.”
MESKİ, abonelikle ilgili Türkiye’de ilkleri başlatmaya devam ediyor
Abonelik hizmetlerinde yapılan yenilikleri de paylaşan Korkmaz; “Vatandaşlarımız başımızın tacı ama artık gelmelerine de gerek kalmayacak. Şöyle söyleyeyim; bu da bir ilk olacak Türkiye’de. Zaten biz binaya taşındığımızda bu biyometrik imza dediğimiz, artık evraksız abonelik devrini başlatmıştık. Yani vatandaşımız sadece bir T.C kimlik numarasını barındıran kimlik kartını abone operatörümüze verdiğinde, biz abonelik ile alakalı bütün istenen evrakları diğer kurumlarla yapılan protokoller anlamında sistemden çekebilecek duruma geldik şu anda. Yani misafir edileceksiniz, sadece bir tablete biyometrik imzanızı atıp gideceksiniz. Islak imza da kalmadı, evrak da yok şu anda. Bunu bir de artık bulunduğunuz ortamda yani hiç abone merkezlerimize gelmeden yapacak projeyi de bitirdik. Bu da test aşamasında. Bunun da çok yakında haberini yaparız. Online abonelik dediğimiz oturduğunuz yerden bütün işlemleri başlatabileceğiniz yine sistemde bunun evraklarının alınarak sisteme kaydedildiği bütün abonelik merhalelerinde ödemelerin SMS onaylarıyla, uzaktan yapılan sözleşmelerle yapılacağı bir sistem haline getirdik. Çok yakında bunun haberini yapacağız zaten” dedi.
Korkmaz, “Türkiye’de ilk olan Güvenlik SCADA’sı kurduk”
Su, Enerji, Sayaç ve Güvenlik SCADAlarının bilgisini aktaran Korkmaz, şu ifadeleri kullandı: “Burası 4 merkez. Aslında SCADA değil artık buranın adı: İleri Teknoloji İzleme ve Kontrol Merkezi’ne dönüştü. Su SCADAsı, ilk kurduğumuz merkez, en kompleks merkez burası. Su SCADAsıyla biz, 89 depoyu, 97 tane terfi merkezini, 34 izole bölge dediğimiz alanları, 466 adet basınç noktalarını ve 12 adet atık su arıtma tesisimizi buradan kontrol edebilir durumdayız. İzliyoruz ve kontrol ediyoruz. Bu il nüfusunun %83’üne tekabül ediyor. Temiz içme suyunu alan %83’ün nüfusunu buradan takip edebiliyoruz. Abone sayısına göre de %70’lik orana tekabül ediyor. Bunun hemen yanında Enerji SCADAmız var. Enerji tesislerimizin 430 adedini buradan bütün tüketim değerlerine, jeneratörlerin devreye girip girmediğine kadar birçok konularda takip şansımız var. Onun yanında Sayaç SCADA’mız var. Yani uzaktan okumalı sayaç döneminin 50 binini bitirdik sahada, 70 bin tanesinin ihalesi bitti. Onun sahadaki çalışmaları başladı. Bu 50 bin artı 70 bin toplam 120 bin sayaç değişimiyle Yenişehir’i bitiriyoruz. Artık bütün Mersin’e yayılarak devam edeceğiz. Bunlar, uzaktan açma ve kesme vanalı ve müdahale durumunda kendini kilitleyebilecek durumda. Uzaktan radyo frekansı ile okunacak. Okumacı göndermenize gerek yok artık. Yani işgücünden de tasarruf edilecek. Bu merkezden izliyoruz. Türkiye’de ilk olan 150 tane stratejik tesislerimize, 150 lokasyonda Güvenlik SCADA’sı kurduk. Hem burada uyarıyor hem tesiste uyarıyor. Tesise yaklaştığınızda “bu tesis izleniyor” tarzında sesli bir megafondan uyarımız var. Burada anında, bir mesajla buradaki operatörümüze ve ekrana gelen uyarıyla hem anlık görüntü alabiliyoruz hem oradaki hareketliliği anında tespit edebiliyoruz. Bu da Türkiye’de bir ilk oldu. Yani biz şu anda 150 lokasyonda bu izlemeyi yapıyoruz.”
Korkmaz; “Suyun bir damlasını zayi etmemek için canla başla çalışıyoruz”
Çevre gönüllüsü olmak konusunda herkese çok iş düştüğünü anımsatan Korkmaz, “Eğitim anlamında da bu iş çocukluktan bebeklikten başlayan bir durum. Geleceğimizi korumamız gerekiyor. Bunun için suyu korumak lazım. Biz yılda 50 bin öğrencimize milli eğitimle yaptığımız protokolde su tasarrufu anlamında bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bilinç gerekiyor. Hepimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bunun için biz canla başla çalışıyoruz. 24 saat, 2 bin 500 kişilik bir orduyla bu suyu hanelere ulaştırmak için, suyun bir damlasını zayi etmemek için canla başla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Genel Müdür Korkmaz, altyapı imalatları sonrasında başladıkları asfalt kaplamaları ile ilgili; “Son birkaç yıldır mevzuatlar çok değişkenliğe uğradı. Öncesinde bir projeyi yaparken AYKOME dediğimiz koordinasyon merkezinden o asfaltı kimin yapacağı ile alakalı bazı koordinasyonsuzluklar yaşanıyordu. Yani ilçe belediyesi yapacaksa evet önceden taahhüt ediyor veya o anda işi bitirdiğinizde ihalesi bitmiş oluyor. Yeni ihale dönemini 3 ay beklemen gerekir, deniyor. İşte bu tür teknik problemlerden sonra yapılan hizmet aslında bizim açımızdan yarım kalıyordu. Vatandaşlarımız kışın çamur, yazın tozla mücadele etmek zorunda kalıyordu. Sayın Başkanımız, bu konuyu da yaptığı ziyaretlerde, kırsal ve merkez ziyaretlerinde bu şikayetleri alınca şöyle bir talimat vererek, “bunu artık kendi bünyemize alırsak çok daha seri ilerleyecek” denildi. Şimdi bu sistem MESKİ’de oturdu. Artık yaptığımız imalatları kendi bünyemizde hem ihalesini gerçekleştirerek hem kendi ekibimizle, Asfalt Şube Müdürlüğümüz var şu anda, kendi ekipmanlarımızla da destek oluyoruz. 13 ilçemizde artık bütün yapılan imalatlar sonrasında kaplamalar tarafımızca gerçekleştirilecek” dedi.
Kapanış konuşmasında teşekkürlerini ileten Korkmaz; “Benim için çalışmaktan son derece onur ve gurur duyduğum, şehri sahiplenen, şehrin derdiyle dertlenen ve her daim yanımızda olan ve bu başarılı projelere imza atmamızda önder olan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım Vahap Seçer’e, gecesini gündüzüne katan 2 bin 500 kişilik MESKİ aileme ve siz Kanal 33 çalışanlarına teşekkür ediyorum. Mersin’de su musluktan içilir diyoruz. Bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.