YILMAZ KİLİM: “HALK SAĞLIĞI HER TÜRLÜ GELİRDEN ÖNEMLİDİR”

Tarım Orkam-Sen Mersin Şube Başkanı Yılmaz Kilim, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepkisini koydu

Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Mersin Şube Başkanı Yılmaz Kilim, yaptığı basın toplantısında şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösterdi. Kilim, AKP hükümetinin Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin 14 fabrikasını özelleştirme kararının Resmi Gazete’de ilan edildiğini, borç batağında çırpınan iktidar, bütçe açığını kapatma telaşıyla elde kalan son kurumları da sermayeye peşkeş çekme hazırlığını tamamlamış göründüğünü belirtti.

 

“HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN ZARARLIDIR”

 

Ülkenin pancar üretiminden çekilmesi, şeker ihtiyacının tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamasına neden olduğunu belirten Kilim: “Genetik yapısına müdahale edilmiş mısırdan üretilen tatlandırıcıların halkın sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri kaçınılmazdır. Mısırdan üretilen tatlandırıcıların kansere neden olan etkileri tartışılmaktadır. Bu nedenle pancardan şeker üretiminden vazgeçilmesi halk sağlığı açısından zararlıdır” dedi.

 

“SATIŞA ÇIKARILACAK OLMASI MANİDARDIR”

 

Şeker Fabrikaları tekellere sunulduğunu dile getiren Kilim: “AKP hükümetinin son 15 yılda yaptığı özelleştirmelerden Et Balık Kurumu ve Tekel satışının istihdama katkı sağlamadığı gibi, tarım ve hayvancılığı da çökerttiğini biliyoruz. Buğdaya göre 4.4 kat ve ayçiçeğine göre 1.8 kat değer sağlayan şeker endüstrisine göz diken uluslararası tekeller, sektörün karlılığından istedikleri payı almak istiyor.  Şeker fabrikaların yangından mal kaçırır gibi ABD merkezli ‘Cargill Raporunun’ ardından satışa çıkarılacak olması manidardır” şeklinde konuştu..

 

Türkiye’nin yıllık şeker ihtiyacı yaklaşık 3 milyon ton civarında ve şeker pancarı fabrikaları yılda yaklaşık 2.3 milyon ton üretim yapabildiğini belirten Kilim, “Pancardan elde edilen şeker sektörünün 3 milyar doları aşan bir katma değer yaratıyor. Özelleştirme kapsamına alınan 14 fabrikada Türkiye Şeker üretiminde toplam çalışanlarının yüzde 55’i istihdam edilmekte; şeker üretiminin yüzde 67’si, melas üretiminin yüzde 64’ü, yaş küspe üretiminin yüzde 67’si özelleştirme kapsamına alınan fabrikalarca gerçekleştirilmektedir. Türkiye Şeker fabrikaların pancar ekimi yaptırdığı alanların yüzde 66’sı, ekim yaptırdığı çiftçilerin ise yüzde 71’i bu fabrikalara yönelik üretim faaliyetindedir” diyerek kaydetti.

 

“ÇİFTÇİ SORUNU DEĞİL, HALKIN SORUNUDUR”

 

Kilim, “Şeker fabrikalarının satılmasının ithalatı artıracağını, yem sorunu nedeniyle hayvancılığa zarar vereceğini, çiftçilerin ve işçilerin hak kaybına neden olacaktır. Ülkenin pancar üretiminden çekilmesi, şeker ihtiyacının tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamasına neden olacaktır. Dünyada nişasta bazlı şeker üretimi gerilerken Türkiye’de yüzde 4 büyümektedir. Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinde yasaklamalara gidilirken en büyük üretici ABD’de bile nişasta bazlı şeker (NBS) kotasını düşürmektedir. Türkiye’de ise  2014-2015 yılında Bakanlar Kurulu tarafından kota yüzde 30 artırılmıştır. Genetik yapısına müdahale edilmiş mısırdan üretilen tatlandırıcıların halkın sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri kaçınılmazdır. Mısırdan üretilen tatlandırıcıların kansere neden olan etkileri tartışılmaktadır. Bu nedenle pancardan şeker üretiminden vazgeçilmesi halk sağlığı açısından zararlıdır. Ancak, Şeker pancarı üretimi halk sağlığına ve doğaya pek çok faydası bulunmaktadır. Bir dekar şekerpancarı alanı, üç dekar çam ormanından daha fazla oksijen sağlar. Ekolojiktir. GDO’lu yem yerine pancar küspesi kullanılabilmektedir. Nişasta bazlı şeker ve ürünleri piyasaya ucuz sunulabilir fakat şeker pancarı şekerindeki kalitenin bulması mümkün olmayacaktır. Şeker fabrikalarının satışı sadece çiftçi sorunu değil, halkın sorunudur. Halk sağlığı her türlü gelirden önemlidir” ifadelerini kullandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir